Halk Kazanır: Ekrem İmamoğlu - Binali Yıldırım Ortak Yayını

Demokrasimizde olması gereken bir olgu olması dolayısıyla çok güzel bir adımdır.Ülkemizde, demokrasimizde böyle yayınlar olmalı evet;
Fakat çoğunluğa ben de katılarak, biraz içi boş bir yayın olduğunu belirtebilirim...

Bunun yanı sıra, 31 Mart seçimi sonucu ve ardından yeni hazırlıklar bize şunu gösteriyor:
Karşınızda ciddi bir rakip varsa, daha fazla iş yapmaya çalışırsınız.

İşte bugün tam da bunu yaşıyoruz. 31 Mart seçimleri öncesi bu kadar vaat ortaya çıkmamışken, şimdi daha fazla proje, daha fazla destek paketi, daha fazla yatırım sözü görüyoruz!

Şöyle ki;

İki rakip adayın, bir TV programına çıkıp karşılıklı fikirlerin tek programda yayınlanması olayı, 90'lardaki bildiğiniz Youtube videosundaki Perinçek, Demirel, İnönü, Yılmaz toplantılarından sonra bu ülke için devrim niteliğindedir. Çünkü iki rakipten çok, ateşle barut politikası Türkiye'de çok yaygın bir politika olmuştur.Ne var ki bugün bu kırıldı. Kırıldı kırılmasına ama toplumdaki beklenti, -gazetecilerdeki beklenti- çok farklıydı...

***

İsmail Küçükkaya konusunu eleştirmeyeceğim. Moderatör olarak, kendini topun ağzına atmayacak şekilde modere etti. Beğenmeyen gidip kendisi ortalığı kızıştırıp kavga ettirsin. Böyle ciddi bir ortamda, uzun süre sonra ilk kez denenen bir yayında, birinin diğerine laf yetiştirmesi ve bastırmaya çalışıp tansiyon yükseltmesi elbette beklenendi fakat ne sonuç getirecekti?

***

Bununla beraber, adaylar çıktıları TV programlarında paylaştıkları vaatlerinin hemen hemen aynılarını tekrarlayarak, yayını içi boş hale getirdi. Buna moderasyon, sürenin kısıtlı olması, kimsenin seçime 1 hafta kala sinirlenip rakibine karşı puan kaybetmemesi gibi etkenler neden oldu. Fakat olaya bir de şu boyutuyla bakalım:

BU İŞ MİLLETE YARAR

Demokrasilerde bu tür rekabetler dolayısıyla, iki rakip bir arada birbirlerine üstünlük sağlamaya çalışır. Bu üstünlük, bağırarak falan olmaz öyle. Yarışarak olur.

Adaylar vaatlerini açıklar, projelerini sunar. Bir aday diğerinden baskın çıkmaya başlıyorsa, diğer aday daha fazla proje üretir. Bu yayın için değil, seçim kampanyasının tamamı olarak böyledir.

***

31 Mart'tan önce Binali Yıldırım kanadında, "Marmaray yaptık ya işte oradan yürürüz ne var" yaklaşımı vardı. Ekrem İmamoğlu, biraz daha proje bazlı ilerlemiş olsa da onun projeleri de ya bu kadar fazla değildi ya da bu kadar fazla anlatılmamıştı. Demokrasi deriz, adalet deriz oradan oyu alırız gibi bir yaklaşım, muhalefetin her zaman bir parça da olsa aklındadır.

Bugün ise bu çatışmalar, adayları gerçekten Büyükşehir Belediyesi için, halk için çabalamak ve daha fazla üretmek zorunda bırakmıştır. Bu da halka yaramıştır. Bu seçim öncesi, bu ortak yayının kazananı Halk olmuştur!

****

Umarız ki vaat edilen projeler gerçekleşir...