Süleyman Soylu'nun istifası gerekli miydi? diye bir yazı yazmıştım birkaç saat önce. İstifa kararını isabetli bulup, istifa etmesinin gerekçelerini belirtmiştim.
Şimdi bambaşka bir konuyu konuşuyoruz hem de saatler içerisinde. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun istifasını kabul etmedi. T.C. İletişim Başkanlığı'nın yaptığı açıklamaya göre, Erdoğan Süleyman Soylu'nun göreve devam etmesini istedi. Soylu, şu an göreve devam ediyor.
İstifanın reddedilmesi ve yapılan açıklamalar dolayısıyla akla gelen ve sosyal medyada da konuşulan bazı konular var.
- Bu bir tiyatro. Danışıklık dövüş ile 10 Nisan gecesi unutturulmaya çalışılıyor.
Konuşulan konulardan biri, bu konunun bir tiyatro olması. 10 Nisan Cuma günü akşamında sokağa çıkma yasağı ilan edilip ardından halkın alışveriş amacıyla panikle sokağa döküldüğü herkes tarafından biliniyor. Bu olay, yüzlerce insanın biraraya gelip Covid-19 virüsünü istemsizce daha fazla insana taşıması dolayısıyla büyük yankı uyandırdı.
Bu alınan kararı Süleyman Soylu "Cumhurbaşkanı'nın kararı" şeklinde belirtmişti. Bugün ise uygulamanın hatalı olduğunu ve karar ve sorumluluğun tamamen kendisine ait olduğunu söylemişti. Bu açıklama, Cuma günü yaşanan olayda sorumluluğu birinin üstlenmesi anlamına geliyor. Dolayısıyla Süleyman Soylu'nun, sorumluluğu üstleniyorum ve istifa ediyorum diyerek gidecek iken istifasının kabul edilmemesi şeklinde bir senaryo sonucu kahramanlaştırıldığı ve olayın unutturulmaya çalışıldığı konuşulan konulardan biri.
- İstifa önce üstlere sunulur, daha sonra sosyal medya kanallarında paylaşılır.
Süleyman Soylu, Cumhurbaşkanı'nın istifa ile ilgili kararına yönelik bir görüş bildirmeden önce, attığı bir tweet ile istifa ettiğini duyurmuştu. Acaba istifa kabul ya da ret edilmeden, sosyal medyada paylaşılması ne derece uygun? Acaba gelen tepkileri ölçüp, oluşan algıya göre mi hareket edildi? Bu da merak konusu. Benim fikrim açıkçası bunun doğru olabileceği yönünde. Böyle bir makamdaysanız, siber suçlar ve sosyal medya konularına bu kadar hakimseniz; bir istifa kararı onaylanmadan böyle bir paylaşım yapmazsınız.
- Yerine yeni birini nereden bulacağız? Görevleri bir anda nasıl devredeceğiz?
Covid-19 ile uğraşılan, bir yandan da halk içerisinde kaos oluşabilmesi ihtimali olan bir süreçteyiz. Bir diğer yandan, dışarıda feto, pkk ve türevleri ile uğraşıyorsunuz. Bu kadar hengamenin içinde, yeni bir İçişleri Bakanı ataması kolay olur mu? Ne kadar sağlıklı olur? Sürecin çok içinde ve her konuya hakim birinin, konuya yabancı birine görev devretmesi mantıklı mı?
Bu konuda da, yeni atanacak bir siyasetçinin bu süreçte zorlanacağını düşünüyorum. Polis, asker, jandarma, bekçi, zabıta, siber suçlarla mücadele, sokağa çıkma yasağı ve karantina çalışmaları, fırsatçı esnaf ve kayıt dışı malzeme üretim depoları gibi birçok konudaki tüm görevleri birine aktarmak zaman alacaktı. Çok ciddi bir zaman kaybı olacaktı.
Acaba, Süleyman Soylu bunların da farkında olup, istifa etse de kabul edilmeyeceğini hesaba katarak mı hareket etmişti?
Şu an halk virüsü dahi unutup Süleyman Soylu'yu konuşmaya başladı. Sokağa çıkma yasağı bitti, yasak öncesine şunları şunları yaşadık şeklinde bir tartışma ortamı olmadı. Bu konulara değinenler ise hemen fetöcü veya belli bir siyasi görüşün militanı olarak yaftalanıp konu kapatıldı.
Umarız, 10 Nisan Cuma günü yaşanan karmaşa, 1 hafta sonra bize ziyadesiyle vaka sayılarında artış olarak geri dönmez. Süleyman Soylu'nun istifası yerinde bir karar ve kendisine yakışan da buydu demiştik. Şimdi olayın rengi değişince, kendisine ve bu millete yakışmayan bir hal almış durumda...
T.C. İLETİŞİM BAKANLIĞI'NIN SÜLEYMAN SOYLU'NUN İSTİFASI İLE İLGİLİ TWEET'İ
İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’nun istifa açıklaması hakkında pic.twitter.com/OYtf9odj2l— T.C. İletişim Başkanlığı (@iletisim) April 12, 2020
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder